Issey Miyake

Mekanlar, fiziksel çevremizdeki yaşam alanlarıdır ve insanların günlük hayatlarını sürdürdükleri, etkileşimde bulundukları ve hissettikleri yerler olarak önemli bir rol oynar. Aynı zamanda, sanat, insanların duygusal ifade, düşünsel keşif ve kültürel anlam arayışlarının bir aracıdır. İşte bu iki temel unsurun kesişim noktasında mekan ve sanat ilişkisi, insanların mekan algısını ve kültürel motiflerin birlikteliğini anlamaya çalışmaktır.

Günlük yaşantımızda, bir mekanın dokusu, tasarımı ve atmosferi, çoğu zaman gözlemlediğimiz farklı kültürel öğeler tarafından etkilenir. Bu kültürel öğeler, tarihi geçmişten gelen izler, yerel gelenekler, sanatsal ifadeler ve daha birçok unsur içerir. Ancak bu unsurlar genellikle farkında olmadan mekan algımızı derinlemesine şekillendirir. Bir sokak grafitisi, bir tarihi yapı, bir parkın peyzaj düzenlemesi veya bir çağdaş sanat eseri, mekanların kimliğini ve insanların bu mekanları algılamasını etkileyen bu kültürel öğelerin taşıyıcısıdır.

Bu çalışmanın amacı, mekan algısının nasıl inşa edildiğini ve kültürel motiflerin bu algı üzerindeki etkilerini daha kapsamlı bir şekilde araştırmaktır. Ayrıca, sanatın bu süreçteki önemini ve bu etkileşimin insanlar arasındaki iletişimi nasıl zenginleştirdiğini vurgulamak istiyoruz.

Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için, kültürel öğelerin mekan algısını nasıl şekillendirebileceğini örneklerle açıklamak ve mekan ve sanatın insanların yaşam deneyimini nasıl zenginleştirdiğini göstermek önemlidir. 

Mekan algısının karmaşıklığını çözümlemek ve kültürel mirasın mekanlardaki rolünü anlamak için sanat ve tasarım devreye girdi.

İkon tasarımı, gerçek, fantezi veya soyut bir kavramı, varlığı veya eylemi temsil eden bir fikri sadeleştirerek görselleştirme  sürecidir. Bu bağlamda kavramlar temsil ettikleri yoğun bilgi havuzundan sıyrılarak rafine birer simgeye dönüşürler.